Merhaba Ben Eko Yaşam bloğunun editörü İdil Meşe. "Nasıl yaşarım da çevreye en az zararım dokunur? Ekoloji dostu bir yaşam için kendi hayatımda neleri değiştirebilirim?" sorularına, Bahçeşehir Üniversitesi Yeni Medya bölümünün mezuniyet projesi olarak yaptığım ve güncellediğim bloğumda, cevaplar aradım. Başladığımdan beri İstanbul’da yaşayan bir birey olarak, şehir içinde çevreci yaşamanın yollarını aradım. Bu arayışta, doğayı, insanları ve hayvanları önemseyen birçok kişiyle tanıştım ve onlarla röportajlar yaptım. Bugün projemin son günü ve yaptığım röportajları sizin için derlemek istiyorum. Video için tıklayınız.
Ses kaydı için tıklayınız
Bloğuma ilk girdiğim yazının başlığı “Çevre dostu yaşamınızın ilk günü”ydü. Bu yazımda yediklerimizin ve giydiklerimizin aslında çevreye ne kadar büyük bir etkisi olduğundan bahsettim ve vegan giyim ve beslenme üzerine kısa bilgiler verdim.
![]() |
İstanbul'da bir vegan dükkan /İdil Meşe |
İkinci blog girişim için İstanbul’da vegan market bulma arayışına girdim ve Cihangir’de bir tane bulmayı başardım! Ecolife Vegan Dükkan’ın sahibi Tarık Aparı ile et endüstrinin çevreye zararları ve vegan yaşam üzerine sohbet ettik ve bloğumda sizinle bu sesli röportajı, dükkandaki ürünlerin fotoğrafları eşliğinde paylaştım.
Üçüncü blog girişimde sadece vejetaryan ve vegan beslenmenin yeterli olmadığını, Güney Amerika’dan Türkiye’ye de vejateryan besleniyorum diye getirmenin de çevreci olmadığını, yerel ürünlerle beslenmenin gerekliliğinden bahsetme ihtiyacında bulundum. Bu yüzden İstanbul’a yakın kendi çiftlikleri olan ve menüsünde de birçok vejateryan yemek seçeneği sunan, Kadıköy’de bulunan Çiya restoran ile bir video röportaj gerçekleştirdim.
Dördüncü blog girişimde eko mimarinin şehirlerin doğa dostu yerler haline gelmesinde önemli bir rolü olduğunu hatırlatmak ve bu konuda masraftan kaçınmamak gerektiğini vurgulamak için çevre dostu mimari projeler gerçekleştiren Hasan Kıvırcık ile bir sesli söyleşi yapıp, sizinle paylaştım. Hasan Kıvırcık röportajlarım arasında bana en çok ilham veren kişilerden biri oldu.
Beşinci blog girişimde çevreci düşünce biçiminin çocukluktan aşılanması gerektiğinden ve geri dönüşümün öneminden bahsettim ve çocukların çok severek topladığı Çöps oyuncaklarının, çocuklara geri dönüşümün öğretilmesinde nasıl kullanıldığı hakkında, Seda Demir ile konuştum.
![]() |
Çevre dostu kozmetik /İdil Meşe |
Altıncı haftamın konusu birçok kişinin aklına masum olamayacağı gelmeyen bir konuydu; kozmetik. Her gün dudağımıza sürdüğümüz rujun, gözlerimizin üzerine sürdüğümüz farın, hatta kullandığımız şampuan ya da sabunların pek de doğa, insan ve hayvan dostu olmadığını ve bu gibi ürünleri seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsettim.
Yedinci hafta Kadıköy Moda’da bulunan ve şehir yaşamını çevre dostu bir biçime getirme konusunda özveri gösteren İstanbul Permakültür Kolektifi’yle alternatif ve çevre dostu anlayışıyla dikkat çeken sanat merkezi Halka Sanat’ta buluştum ve sohbet ettim. Permakültür’ün yaptığı evde kendi sabununu, deterjanını yapma, yağmur suyu toplama workshoplarını kendi yaşamım ve takipçilerim için ilham verici buldum.
Sekizinci hafta en temiz ulaşım yolunu araştırma gereğinde bulundum ve İstanbul’da çok güvenli sayılmasa da yürümenin ve bisiklet kullanmanın en doğa dostu ulaşım yolu olduğu konusunda karara vardım.
Dokuzunca hafta tekrar çocuklarla ilgili bir konuya değinmek istedim ve çevre, ekoloji konularında çocuklara eğitimin eko turizm yoluyla sağlanabileceğini keşfettim. Bu konuda da Dalyan’da çocuklara çevre hakkında kamplar düzenleyen Begüm Soylu ile video röportaj yaptım.
![]() |
İstanbul Permakültür Kolektifi /İ.Meşe |
Onuncu hafta Buğday Derneği’nden Gizem Altın Nance ile Büyükada’da buluştum ve ekolojik çiftliklerin önemi ve organik gıdaya ulaşım hakkında sohbet ettik. Bu multimedia haberimde ekolojik turizm projesi Tatuta hakkında da bilgi edindim.
On birinci haftada ikinci el giyinmenin en çevreci giyim yöntemlerinden biri olduğunu takipçilerimle paylaştım ve Moda’da bulunan bütçe dostu, ikinci el kıyafetlerin tekrardan onarılıp dikildiği ve takas edildiği Dönüşüm Evi’nin sahibi Ayten Keskin ile bir video röportaj yaptım.
Bu hafta on ikinci haftam ve projemin son günü. Umarım yaptığım Eko Yaşam bloğu projesi çevre dostu yaşamak isteyenlere ilham verip, yol gösterebilmiştir. İnsan, hayvan ve doğa dostu herkese yeşil bir yaşam dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder